BİLGİNİN KAYNAĞI
"Hayatta en hakiki(gerçek) mürşit(yol gösterici) ilimdir" MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
İlim; sosyal bilimler(psikoloji, sosyoloji) ve pozitif bilimler(fizik, kimya, matematik) olmak üzere ikiye ayrılır.
Pozitif bilimlerde deney ve gözlem bilginin temelini oluştururken; sosyal bilimlerde bu durum farklıdır. Çünkü her insan bir dünya, bir alem olup toplum mühendisliği beyhudedir.
Bilginin anlamlandırılmasında ve işlenmesinde akıl ve mantık olmazsa olmaz olsa da sosyal bilimlerde bilginin kaynağı olarak Kutsal Kitapların özel bir yeri vardır. Çünkü insan aklı hatasız olmayıp nefs ve şeytan aklı saptırabilir.
Dinin esas konusu sosyal bilimler(psikoloji ve sosyoloji), temel kaynağı da kutsal kitaplar yani Kuranı Kerim dir. Gerçi Kuranı Kerimde pozitif bilimlere dair ipuçları ve işaretlerde mevcuttur.
Arapların ve Arapça bilenlerin Kuranı Kerimi doğrudan anlama imkanı bulunurken, Arapça bilmeyenlerin bu şansı yoktur.
Atatürk'ün Kuranı Kerimi (ve Buhari Hadis Külliyatını) Türkçeye meal ve tefsir yaptırması da bu yüzden sanırım. İslamı asıl kaynağından öğrenmek.
Bu sayede Kuranı Kerimin toplumun tamamına doğrudan ulaşması mümkün olmuş, taklidi bilgiden tahkiki bilgiye geçilmiş, İslami düşünce alanı dar bir çevreden toplumun tamamına yayılarak zenginleşmiştir diye düşünüyorum.