DİNİNDEN DÖNENİN (MÜRTEDİN) DURUMU!
Konu ile ilgili olabilecek Ayeti Kerimeler ve Hadisi Şerifler (nasslar):
"O HAK RABBİMİZDENDİR. ARTIK DİLEYEN İMAN ETSİN, DİLEYEN İNKAR ETSİN"
KEHF SURESİ 29. Ve de ki: O hak Rabbimizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Çünkü biz zalimler için öyle bir ateş hazırlamışız ki, duvarları, çepeçevre onları içine alacaktır. Eğer feryad edip yardım isteseler, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!"
ÖĞÜT! DİLEYEN!
MÜZZEMMİL SURESİ 19. "İşte bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar."
"DİNDE ZORLAMA-İKRAH YOKTUR"
BAKARA SURESİ 256. Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve bilir.
İNANMALARI İÇİN İNSANLARI ZORLAMAMAK!
YUNUS SURESİ 99. (Resûlüm!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın? 100. Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar.
İNKARCILARIN HESABININ YALNIZ ALLAH’A AİT OLMASI!
RAD SURESİ-40. Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bize aittir.
ALLAH'A ORTAK KOŞANIN HESABININ ANCAK ALLAH'IN KATINDA OLMASI!
MÜMİNUN SURESİ 117. Her kim Allah ile birlikte diğer bir tanrıya taparsa, -ki bu hususla ilgili hiçbir delili yoktur- o kimsenin hesabı ancak Rabbinin nezdindedir. Şurası muhakkak ki kâfirler iflah olmaz.
"ALLAH DİLEDİĞİNİ SAPTIRIR VE DİLEDİĞİNE DE HİDAYET VERİR"
NAHL SURESİ 93. Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini saptırır ve dilediğine de hidayet verir. Şüphesiz ki, (kıyamet gününde) bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.
"DİNİNİ DEĞİŞTİRENİ ÖLDÜRÜN"
"Kim dinini değiştirirse onu öldürün" [el-Buhârî, es-Sahîh, Cihâd, 149; Ebû Dâvûd, es-Sünen, Hudûd, 1; et-Tirmizî, es-Sünen, Hudûd, 20; İbnu Mâce, es-Sünen, Hudûd, 2.]
"KANI HELAL OLANLAR"!
229. Abdullah ibn Mes'ud (r.a)'tan rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: Allah'tan başka ilah olmadığına, benim Allah'ın Resulü olduğuma şehadet eden Müslüman bir kişinin kanı ancak üç şeyden birisiyle [183] helal olur:
1. Zina eden evli kimse,
2. (Haksız yere) adam öldüren kimse,
3. Dinini terk edip (islam) topluluğundan ayrılan kimse.[184]
Bu hadis(in bu şekildeki metnin)i;
Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî iie Nesâî rivayet etmiştir.
[184] Buhârî, Diyât 6; Müslim, Kasâme 25 (1676); Ebu Dâvud, Hudûd 1 (4352); Tirmizî, Diyât 10 (1402); Nesâî, Tahrimu'd-Dem 5; İbn Mâce, Hudûd 1 (2534); Ahmed b. Hanbel, 1/382, 444
NASSLARIN SUBUT KUVVETİ (FIKIH USULÜ)
"Kanı helal olanlar" Hadisi Şerifi Kütübü Sitte'nin altı kitabında da bulunduğundan meşhur, hatta manevi mütevatir olabilir belkide. Ancak Ayeti Kerimeler lafzi (kelimesi kelimesine) mütevatir olması sebebiyle subut kuvveti açısından daha üst bir fıkıh normuna sahiptir.
MEVCUT DELİL VE USUL ÇERÇEVESİNDE DURUM!
Peygamberimiz aleyhissalatü vesselamın sahih Hadisi Şeriflerin deki uygulamalara baktığımızda, sadece dinden döndüğü için öldürülme olayına bir örnek görmüyoruz.
Müminlerle; onların canlarına, mallarına kasteden, onları yurtlarından çıkaran Mekkeli müşrikler arasında Hudeybiye Anlaşmasına kadar savaş hukuku geçerliydi (Savaş hukuku olağan-barış-anlaşma hukukundan farklıdır). "Dininden döneni öldürün" Hadisi Şerifi bu bağlamda bey'atinden (bağlılık sözünden) dönüp düşmana katılan hain için ifade edilmiş olabilir belkide. Sahih Hadisi Şeriflere baktığımızda da bu şekilde uygulamalar görebiliyoruz. Peygamberimiz aleyhissalatü vesselam'ın Hudeybiye’de olduğu gibi, zaman zaman müminlerden biat (bağlılık, sadakat sözü) alması dikkate şayandır.
En nihaye Hanefi fukahası "Dininden döneni öldürün" Hadisi Şerif'ini savaşla ilişkilendirip; müslümanlara karşı savaşma riski olmadığından yada savaşta kadınların öldürülemeyeceğinden hareketle, mürted-dinden dönen kadınların öldürülmeyip hapsedilmesine hükmetmişlerdir.
Dinimiz, iman ve ibadette ihlası (niyette samimiyeti) gerekli görmektedir. Ayrıca özgür iradeye ve rızaya değer vermekte olup evlenme, boşanma, alım, satım, ticaret gibi birçok konuda gönül rızasını (tav'en) şart koşmakta, cebren (zorla) yada kerhen (isteksizce) yapılan muameleyi muteber görmemektedir.
Hidayet Allah'tandır, dinden dönen birine "dönemezsin seni öldürürüz" derseniz; münafık olabilir, düşmanlara ajan olabilir Allah korusun.
Bu arada "İslam'da inanç özgürlüğü olmadığı" yönündeki kampanyaların ön yargı oluşturarak Hak Din'in tebliğini olumsuz etkileyebileceği ve bunun vebalinin olabileceği de hesaba katılmalıdır sanırım.
ALLAHU ALEM (MUTLAK DOĞRUYU ANCAK ALLAH BİLİR)